- Working Out Loud Türkiye – İlk Adımlarsebnemmaier tarafından
İstanbul’dan mesaj var: ‘Şebnem Hanım, WOL hakkında yeni bilgi sahibi oldum. Çemberlerinizde nasıl yer alabilirim diye merak ediyorum. Kendi firmamda böyle bir uygulama yok maalesef’.
Bu mesajı aldığımda 2018’in Haziran ayıydı ve İstanbul’da WOL’ü anlatmak için davet edildiğim etkinlikten yeni dönmüştüm Stuttgart’a. O gün sosyal medyada yapılan paylaşımlar dışında Türkiye’de ne Türkçe olarak WOL konusunda yazılı bir bilgi, ne de adı duyulmuş bir çember vardı. Hem çalıştığım global çaplı şirkette WOL’ü bir dönüşüm hareketi olarak başlatan, alınan muhteşem sonuçların ardından da hem şirketin içinde, hem Almanya’da hem de tüm dünyada herkesin WOL prensiplerine göre çalışmasının yayılmasına gönüllü ekibin içindeki tek Türk ve Türkçe konuşan da bendim.
WOL’ün yayılması ne büyük çaplı marketing kampanyaları, ne de herhangi birini uygulamaya zorunlu tutan metodlarla oluyor. WOL aynen, bana gelen mesaj örneğinde olduğu gibi yayılmakta. Mesela birisi WOL’ü bir çembere katılmış bir arkadaşından duyuyor ya da sosyal medyada WOL çemberine giren kişilerin yaptığı paylaşımları görüyor ve meraka kapılıp araştırmaya başlıyor.
Halen de WOL metodunda sadece ve sadece içten gelen merak, öğrenme, gelişme ve paylaşma duyguları tetikleyici faktörler olduğunda uygulamaya başlanıp 12 haftanın sonunda öğrendiklerini ve bu sürede edindiğin alışkanlıklarını içine sindirip bir kutlamayla bitiriliyor WOL çemberleri.
Belki de bundandır sizin de WOL den ilk olarak bu satırları okurken haberiniz olması. İsterseniz WOL’ün ne olduğunu anlattığım yazıma bir göz atabilirsiniz.
Beni metodun yaratıcısı John Stepper’in yönlendirmesiyle LinkedIN’de bulan sevgili Nurhayat Ulucan‘dan aldığım mesajın ardından Türkiye’nin ilk şirket dışı WOL çemberi kuruldu ve WOL Türkiye’nin ilk temelleri atılmış oldu. Çünkü bu çemberde kendime koyduğum çember hedefim, WOL’ün Türkiye’deki bilinirliğini artırma yününde gerekli adımları belirlemek ve ilk adımları da atmaktı.
WOL Türkiye’nin ilk Çember katılımcıları:
Galip Arbak, Arzu Pınar Demirel, Şebnem Maier, Aslı Güngör, Nurhayat Ulucan - Hoşgeldin 2021!sebnemmaier tarafından
2020’yi bir şekilde atlatmış olmamız ve 2021’i görmüş olmamızın rahatlığıyla başlıyorum güne. İçimde bir rahatlık, bir hafiflik.
2021 uzaktan gelen davulun hoş sesi olmaktan çıktı da geldi bile. Ve ben de yeni projeleri hayata geçirmek için atmam gereken ilk adımları atabileceğim uygun bir zaman diliminde hissediyorum kendimi, ya siz?
Haydi başlıyoruz, hepbirlikte.
Hoşgeldin 2021!
- Neden buradayım?sebnemmaier tarafından
Zaman alıyor, insanın kabından çıkıp söyleyecekleri olduğunu farkedip onları da söylemeye yüreklenmesi ve ardından hayata geçirmesi zaman alıyor. İşte benim durumumda da kendime ait dijital bir alan açmak 43 yıl sürdü. Ama artık buradayım.
Yola çıkmanın hedefe ulaşmaktaki en büyük adım olduğunu öğrendim. İşte buradayım.
Uzun yıllar biriktirdiğin tecrübelerin sana bir sonraki adımları atarken yol gösterici olabileceği gibi büyük bir engel de teşkil edebileceğini gördüm. İş hayatına atıldığımda aklımdaki fikirleri hayata geçirmek için şirketteki tecrübeli büyüklerimin bildikleri yola benzemeyen farklılık gösteren yaklaşımlarla geldiğimde ‘biz bunu yıllardır böyle yapıyoruz, neden şimdi böyle yapalım ki, olmaz bu iş’ gibi tepkileriyle karşılaşınca o zamanki toyluğumla büyük enerjiler sarfedip risk olarak tanımlanan şeylerin sorumluluğunu üzerime alıp ilerlediğim projelerimi hatırlıyorum. Şimdilerde ise artık benim o bahsettiğim büyüklerin konumunda olduğunu düşündüğümde yürüdüğün yolların hep oradan yürüdüğün için en iyi ve en kısa yol olmadığının bilinciyle ilerliyorum.
Yeni yollar denerken, öğrendiklerimi paylaşableceğim, yerine göre projelerimi paylaşıp duyuracağım bir alan olacak burası şimdiki planıma göre.
Ama ne demişler, gladyatör sahaya bir planı olmadan çıkmaz ama planını da değiştirmesini bilir yerine göre.
Hadi bakalım, başlayalım.
Sevgiyle
Şebnem